zeynep'e dair

Önce mesleğim gereği, çok sevgili Hocam Rina Buberoğlu’ndan aldığım eğitimlerle “Dışavurumcu Sanat Terapisi” ile tanıştım. Sanat’la yakınlaşmam bu sayede başladı.
Fotoğraf Sanatı Kurumu’nda fotoğraf sanatı ile tanıştım, tüm dallarını denedim ama ben makro fotoğraflar çekmeyi seçtim. Yıllarca doğada fotoğraf çektim, kimsenin çıplak gözle göremeyeceği küçücük detayları görmek ve fotoğraflayabilmek harika bir deneyimdi. Sonra gördüklerimi çizebilir miyim diye düşündüm ve biraz resim sanatına yaklaştım, bir şeyler yapabildiğimi görmek bana yetti, çok fazla devam etmedim.
Yıllar sonra çok değerli Hocam Ufuk Birlik beni, kendi atölyesinde “Ahşap”la tanıştırdı. Daha ilk elime aldığım anda sevdim ahşabı, sıcaklığını, doğallığını, huzurunu. Ahşapla çalışmak zor bir iştir, önce yapacağın şeyi tasarlamak, çizmek, sonra ona uygun ahşabı bulmak, daha sonra ahşabı kesmek. Sonrasında farklı farklı zımparalarla uzun uzun zımparalamak, eğer delik açılacaksa öncelikle matkapla deliklerin açılması, sonra yine zımparalamak, her yer toz içinde kalıncaya kadar uzun uzun zımparalamak. Ta ki elindeki ahşabın değiştiğini, dönüştüğünü, özünün ortaya çıktığını görünceye dek zımparalamak. Dönüşümü gördüğün o an tüm yorgunluğunu unutmak ve ondan sonra cila ile o güzelliği iyice ortaya çıkartmak. İnanılmaz keyifli, özel bir süreçtir, anın içinde kaybolursun ve sonunda elinde canlanmış bir ağaç parçası, bir mücevher gibi duruyordur.
Zamanla sadece ahşap yetmemeye başladı, içine bir şeyler ekleme ihtiyacı duydum. Gümüşün ona ne kadar yakıştığını hocamın yarattıklarında görüyordum. Yine aynı atölyede gümüş ustası Gökan Hocamdan gümüş dersleri almaya başladım. Bu parlak metalin, işledikçe, ısıttıkça, soğuttukça, gücünü, zarafetini, pırıltısını tanıdım. Onunla inatlaşmamayı, istemediği zaman dönüşmediğini, bazen ona biraz zaman vermem gerektiğini, bazen onun istediği gibi dönüştürmeyi öğrendim, hala da öğrenmeye devam ediyorum gümüşten.
Gümüşle çalışırken, yıllardır ilgimi hep çeken değerli taşlar karşıma daha sık çıkmaya başladı. Ve yeni bir alan açıldı önüme, taşları tanımak, onlara dokunmak, enerjilerini hissetmek inanılmaz duygular yaşattı bana. Milyonlarca yıl öncesinden birilerinin boyunlarından, parmaklarından, bileklerinden, sapasağlam bugünlere gelmeleri beni çok heyecanlandırdı.
Evimin çatı katında, özenle kurduğum atölyemde, Ahşap Gümüş ve Taşlarla tasarımlar yapıyorum. Öğrenecek, deneyecek çok şey var bu konuda ve ben öğrenme yolculuğunda ilerlemeye devam ediyorum, bu yolculuğu çok seviyorum…
